Yeni bir şarkı eski bir hikaye...
İstanbul hangimiz borçlu kaldık birbirimize ya da alacak verecek kaldı mı aramızda? Benden yana hesap kesildi. Kaybettim, vazgeçtim senden, yıldım artık...bir çoklarının rüyalarında ki güzel kentisin sen; bir çoklarında mutluluğu, sevinci, hüznü, acıyı, hasreti, özlemi, umudu... aynı anda barındırıyorsun. Ama beni içine almadan karşına aldın...
Benden büyüktün ve seninle mücadele edemeyeceğimi en başından beri biliyordum.
Her ne olursa olsun seninle aynı yolu yürüyebiliriz sandım ama olmadı yapamıyorum. Yaşanmamışlıklar yüzünden yıpranıyorum, kendimle çelişiyorum, amacımın ne olduğunu şaşırıyorum, hayatıma yeni bir yol çizemiyorum...
Yeni bir gelecek hayal edeceğim kendime ve bu gelecekte sen sadece birkaç günlük gezi planlarımda yer alacaksın. Yoksun artık hayatımda. Ben senin hayatında hiç olamadım zaten, hayatında olamadığım başka birinin yüzünden seninle yakınlaştık, sevdim seni her zamankinden çok ve şimdi de onun yüzünden olamadan sende, vazgeçiyorum senden.
Aslında Aziz Nesin'in romanlarından seviyorum seni, yaşattığın insanları, uzun trafiklerini, boğazını, maviliğini, gürültünü...
Hayatımı kimsenin etkilemesine izin vermem derim genelde.Çok büyük konuşmuşum. İlişkiler hakkında ki bilgisizliğimi atlamışım.Bak hayatında olamadığım biri için vazgeçiyorum senden.
Kesin bilemiyorum aslında, belki bir gün diyorum yine yollarımız kesişir seninle. Yepyeni bir başlangıçla. Ayaklarımın üzerinde sadece kendim için durduğum, kararlarımı sadece kendim için aldığım, aklımın karışmadığına tam olarak inandığım bir zamanda.
Şunu tekrar belirteyim seni birisi için sevmedim. Uzağımda ki hayalimdin sen benim. Çocuk ürkekliğiyle yavaş yavaş yaklaşıyordum sana, gözlerimin kamaşmasına izin vermeden açıyordum, beni hazırlıksız etkileme diye. Biri çıktı karşıma sana aşık. Ben bana aşık olmasını isterken, sana aşık biri.Ondan dinledim seni. Dinledikçe hak verdim, hak verdikçe dinledim... O seviyor diye de sevdim, anladım seni. Şimdi zaten bunu karıştırıyorum o mu, ben mi sevdim seni diye.
Onun seni sevmesini kıskanmadım,yanımdayken o,katılıyordum ona. Senin uçsuz bucaksız maviliğin vardı, benimse hiç rengim yok, yalnızca severim maviyi ben... Düşünüyorum da hala kıskanmıyorum seni, imreniyorum ama için için... Ne güzel birisin be İstanbul bir çoklarına nazını geçiriyorsun ya helal olsun. Belki de hiçbir aşkı, insanı, acıyı,rengi, dili, dini...yargılamadığından, hepsini içinde barındırdığından böylesin. Dedim ya olmuyor. Ben vazgeçtim senden anlamaya çalışmayacağım seni...Belki ilerde kendim için yaparım bunu. Yalnızca kendim için, kendi hikayelerimle...
saat: 13:55
(ESKİLERDEN)
Kaç yıl geçmiş bir şehirle kavga etmeyeli...?!