Fotoğrafım
Çok konuşan, çok yazan öyle herhangi biri işte...

27 Haziran 2012 Çarşamba

İLK ÖPÜŞME

Gözlerinin içine bakar, en dibine, sanki tüm benliğini çırılçıplak görüyormuş gibi. Öyle hissedersin, görebildiğini hoş rahatsız da olmazsın müstehcen hallerini bilmesinden. İçinde ki sıvı, kalbine baskı yapar hızına yetişsin diye. Gözlerin dudaklarına kaçamak bakışlar atar ister istemez. Tüm benliğini içine çeksin istersin, bir yandan korkarsın olacaklardan... O hala gözlerindedir sana doğru eğilir. Sıcaklığını hissedersin nefesinin, dudaklarını dudaklarında hissedersin karşı koymazsın ama karşılıkta vermezsin başlarda... İçine çekiyordur seni, o an anlarsın içini ona açtığını ama çok geçtir, ele geçirmiştir tüm benliğini, izin vermişsindir buna çarnaçar. Sonra bir telaşla silkelenerek uzaklaşmayı denersin acemice ama gücün yetmez, teslim olmuşsundur bir kere sen de kapılıp gidersin içine, dilin değer diline... Kalbinin heyecanını anca öyle durdurduğunu zannedersin. O an, ona kapılmazsan sanırsın dünyanın sonu gelecek ya da sen orada biteceksin. Sonra sen çoğaldığını düşündüğün anda biter bir şeyler: rüya, aşk, sevgi, dostluk, arkadaşlık, muhabbet, ihtiyaç, yaşanmışlıklar... sen fark etmezsin bittiğini Nasıl başladığını-var olduğunu da bilmemişsindir zaten.
Bir zaman sonra bakarsın tüketmişsin bir çok şeyi, çünkü yıllarca biriktirdiğini sandıklarını kendinden kullanmışsın, hep eksiltmişsin kendini... 

Fark ettiğinde çok mu geç kalmışsındır, yoksa böyle yaşamaya alıştığından yenilerini biriktirmeye korkuyor musundur bilinmez. Ya da biliyorsundur yerine koyacaklar yeni olacak sen ise eskileriyle mutlusun, safsın... Hiç yaşamamış hallerini geri istiyorsun, mümkün olmayan.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder